Haber

Aylin Nazlıaka: Çocuklarımızın istismar edilmediği, kadınların şiddet görmediği bir toplum yaratmak istiyoruz

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken imamla evlendirdiğini söyledi. İyi ki CHP var. Neyse ki muhalefet var. Neyse ki, cesur gazeteciler var. Bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz. Ama biz bu sorunları dile getirmeye devam edeceğiz. “Herkesin özgür olduğu ve herkesin şiddet olmadan var olabileceği bir toplum yaratmak istiyoruz.”

Aylin Nazlıaka, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Konya’nın Ereğli ilçesinde bugün basın toplantısı düzenledi. Nazlıaka dedi ki:

“Burası gerçekten Cumhuriyet tarihimizde çok kıymetli bir şehir. Sümerbank’tan çeşitli KİT’lere kadar birçok konuda imzasını atmış bir şehir. Maalesef bu güzel şehir hak ettiği gibi yönetilmiyor ve kıymetini görmüyor. Bir tarım kenti olan Ereğli Özellikle süt ve peynir üretiminde önde gelen illerden biri olan Ereğli maalesef cezaevleriyle tanınır hale geldi Ereğli’nin il olması için tüm CHP milletvekillerinin imzasını taşıyan yasa teklifini sunduk Genel Başkanımız bu yönde de değerlendirmelerde bulundu ve özellikle bizim tasarımızın arkasında duran konuşmalar yaptı.Hala aynı noktadayız.’Ereğli il olsun’ diyoruz. Bunu ilk seçimlerden sonra gerçekleştirme iradesi olarak hayata geçireceğiz.

Dün akşam Six Tables’ın ortaklarıyla buluştuk. Ereğli’deki temsilcileriyle görüşmeye geldik. Genel olarak ülke gündemini hem teşkilatımızın hem de Altı Levha’nın temsilcileriyle istişare ettik. Burada özellikle bir şeyi ifade etmek istiyorum. Six Tables olarak hayata geçirmek istediğimiz birçok proje ve politikamız var. Ama görünen o ki Cumhur İttifakı’nın tek bir projesi var. Onun projesi bu masayı parçalamak. Yerelden başlayarak başkanlar arasındaki ilişkilere kadar uzanan bu süreç, büyük bir güvenle ve sağlamlıkla devam ediyor. Aradıklarını bulamayacaklar, o sofrayı dağıtamayacaklar. Six Tables her geçen gün saflarını yükselterek güç yürüyüşünü kararlı adımlarla sürdürüyor. Biliyoruz ki ilk seçimde ipi biz çekeceğiz.

“İLK SEÇİMLERDEN SONRA ‘AKP’ DİYECEĞİZ, GÜLÜMÜZÜ YAŞATACAĞIZ”

Ülkemiz birçok sorunla baş başa kaldı. Bu noktada CHP’nin gündeme getirdiği bahisler iktidar tarafından çarpık bir şekilde uygulanmaya çalışılmaktadır. Bunların arasında emeklilere iki maaş ikramiyesi verilmesinden temel gıda ürünlerinde KDV oranının düşürülmesine, taşeronluk çabalarından elektrik faturalarından TRT payının düşürülmesine, 3600 ek göstergenin kaldırılmasına kadar her birini gündeme taşımamız yer alıyor. EYT konusuna eksik de olsa hükümet harekete geçti. Şimdi hükümet EYT ile ilgili bir açıklama yaptı. Ancak kendi içlerinde yaşadıkları çelişki nedeniyle bu konuda geri adım attıklarını görüyoruz, bir belirsizlik var. Öyle ki dün Maliye Bakanı Nebati’ye EYT sorulduğunda ‘EYT mi’ deyip bu kelimeyi ilk kez duyuyormuşçasına gülümsedi. Sana bunu söylememe izin ver; İlk seçimlerden sonra ‘AKP’ diyip gülümseyeceğiz, ‘Nebati’ diyeceğiz ve güleceğiz. Hatta belki bundan birkaç yıl sonra insanımızın yüzü gülmeyecek çünkü AKP diye bir parti yok. Halkın üzüntüsüne aldırış etmeyenler var. Halkın sorunlarıyla ilgilenenlerin, halkın sorunlarıyla ilgilenenlerin, analiz önerilerini, analiz önerilerini hazırlayanların ilk seçimden sonra bunları hayata geçireceği açıktır.

Son günlerde hepimizin vicdanını sızlatan ve hepimizi derinden üzen bir olayın ortaya çıkması dillere destan oldu. Bu noktada yüreğimizi burkan bu çocuk istismarı olayını deşifre etmek için çaba harcayan, gündeme getiren, kamuoyunun haber alma özgürlüğüne saygı duyan cesur gazetecileri tebrik ediyorum. Onlara teşekkür ederiz. Bunu çok güçlü bir şekilde dile getirdik. İki gün önce Genel Başkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Adalet Bakanlığı’nın önünden yürüdük, açıklama yaptı. Adalet Bakanını göreve davet etti. Çünkü bu sapkın zihniyet, suçlar listesine giren ve 67 yıl hapis cezasıyla yargılanan Kadir İstekli şu anda el sıkışarak ortalıkta dolaşıyor. Ama vatandaşlarımız tweet attığı için ya da hükümeti eleştirdiği için hapse atılıyor. Bir an önce bu konuda tavır almak istedik. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın aklı başına geldi. Ayrıca daha dün tutukluluk talebinde bulundular. Dün bir değişiklik oldu, Adalet Bakanlığı’nın 30 Kasım 2020’den beri bildiği 2020’de açılan ve 4 Aralık 2020’de ŞÖNİM’e teslim edilen ablamızın davası 6 ay sonra görülecekti. Bakın bu 2020’de açılan ve 2023’te görülecek çok değerli bir dava. Adalet Bakanlığı’na gitmemizin de etkisi olmuş olmalı ama 22 Mayıs’tan Ocak’a kaydırdılar dosyayı.

“BUNDAN ADALET BAKANLIĞI SORUMLU”

Kısacası ‘Hak, hukuk, adalet’ diyerek tüm haksızlıkların karşısında durmaya ve adalet yürüyüşümüzü çok kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak aydınlık bir Türkiye için ilk seçimden sonra ülkeyi yönetenlerin değişmesi gerektiği artık bir gerçek. Çünkü ülke şu anda liyakatle değil sadakatle yönetiliyor. Son etkinliğimizde gördük. Burada en az beş bakanlık sürece dahil oluyor ve süreçten sorumlu. A; Adalet Bakanlığı bu şahıs hakkında tutuklu yargılanmamaktadır. O anne babalar 22’şer yıl hapisle yargılanıyor. Ancak onlar da kollarını sallayarak dolaşıyorlar. Ayrıca bu çocuk 14 yaşındayken savcılığa başvurduğunda belgenin üstü kapatılmıştı. Dolayısıyla bu işten Adalet Bakanlığı sorumludur. İki; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Derya Yanık da 2020’den beri hadiseyi söylemeyeyim, 2020’den beri bu vahim hadiseye sessiz kaldığını kendisi bilmesine rağmen gereğini yapmadığını da itiraf etti. Daha da kötüsü bu konuyu gündeme getirdiğimizde ‘Bu siyaset meselesi değil’ dedi. Çocuklarımızın hayatından daha değerli bir siyaset konusu ne olabilir? Ancak Derya Yanık, Adnan Hoca ile daha önce fotoğraf çektiren Derya Yanık, kadına yönelik şiddetin artması için “Kabul edilebilir bir hızla artıyor” diyerek, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı alkışladı. Kadınların can damarı olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine itiraz etmeyen Derya Yanık oldu. Derya Yanık, 23 Nisan’da koltuğuna oturan çocuğun devlet koruması altında olduğunu söyleyerek deşifre etti. Bu süreçten doğrudan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sorumludur. Düzgün yapılmalıdır. Çünkü o çocuk ŞÖNİM’e gittiğinde zaten bu olayı aynen anlatmıştı. Ancak gerekli adımlar atılmadı.

“TÜM SAYILARI TAKDİR EDEN TÜİK TARAFINDAN BİLE 2021 YILINDA 9 BİN 190 ÇOCUĞUMUZ ANNE OLDU”

Üç; Ulusal Eğitim Bakanlığı. Milli Eğitim Bakanlığı da sorumludur. Çünkü 4 artı 4 artı 4 sistemine geçişten sonra kızlarımızın okullaşma oranlarının ne kadar düştüğünü hepiniz biliyorsunuz. Hatta 4 artı 4 artı 4 sistemine geçtiğimiz dönemin Bakanı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ydı ve bu rakamları açıklamış adeta itiraf etmişti. Bu sistemle birlikte erken ve zorla evlilikler arttı. Hatta tüm rakamları oluşturan TÜİK verilerine göre 2021 yılında 9 bin 190 çocuğumuz anne oldu. Çocuk ve anne yan yana gelmemesi gereken iki kelime ama çocuklar anne oldu. Sadece 2021’de. 2001-2021 arasında TÜİK verilerine göre bile yaklaşık 570 bin çocuk anne oldu. Yani son 20 yılda yarım milyondan fazla çocuk anne oldu.

“FOTOĞRAFÇI SÜLEYMAN’IN MAFYA LİDERLERİYLE FOTOĞRAF ÇEKMEYE ZAMANI YOK”

Dört; İçişleri Bakanlığı sorumludur. Çünkü İçişleri Bakanlığı nezaret altındaki kadınların, istismara uğrayan çocukların katledilmesinde üzerine düşeni yapmıyor, ne yazık ki bu süreçlerde istismarcının eli sıkılıyor. Çocukları koruyamaz. Fotoroman Süleyman’ın mafya reisleri ve çete reisleriyle fotoğraf çekecek vakti olmadığı için onlara vakit ayıramaz.

Beş; Sağlık Bakanlığı da sorumludur. HKG belgesi yani altı yaşında evlendirilen çocuğumuzun belgesini incelediğinizde göreceksiniz ki; Önce gelinliğe benzer beyaz bir elbise giydirilir ve fotoğrafçıya götürülürler. O fotoğrafı çeken fotoğrafçı ne tür bir organize şeytan? “Bu çocuğa neden bu kıyafeti giydirdin, gelin mi olacak?” Bu çocuk daha sonra onu Kadir Willed adlı o adamla karı koca olarak yaşatmanın cehennemine mahkum edilir. 13 yaşında nişanlı, 14 yaşında düğün. Birkaç ay sonra çocuk hastalanınca annesiyle birlikte doktora gider ve doktor durumu tespit edip polise bildirir. Polis hemen bir belge açar, savcılığa bildirilir. İşte burada Adalet Bakanlığı devreye giriyor. Çünkü Adalet Bakanlığı da bu savcıyla ilgili gerekli işlemleri yapmalı.

“İyi ki CHP var. İyi ki muhalefet var. İyi ki gazeteciler var”

Kemik yaşının belirlenmesini isterken ilk yapılması gereken çocuğun nüfus cüzdanını istemektir. 21 yaşında bir kadın kemik yaşı tayinine giriyor. Doktor bunu yapar; 14 yaşında bir çocuk içeri giriyor, 17 gibi davranıyor, kemik taramasında 21 görünüyor. 14 yaşındaki bu çocuk için hekimin ’21 yaşında’ diye tutanak tutması üzerine dosya takipsizlik kararıyla kapatılıyor. Kısacası burada örgütlü bir kötülük var. İşte hataların gizlenmesi. İşte mağdurların devlet savunmasından mahrum bırakılması. Tabii bir de CHP var. Yeterince muhalefet var. İyi ki cesur gazeteciler var. Bu konuları gündeme getirmeye devam edeceğiz. Ancak biz çocuklarımızın istismar edilmediği, kadınların şiddet görmediği, bu ülkede yaşayan herkesin tok olduğu, herkesin inançlı olduğu, herkesin özgür olduğu ve herkesin şiddetsiz var olabileceği bir toplum yaratmak istiyoruz. O yüzden ‘Geliyor, geliyor’ diyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort